SanatHayat

Mahkemeler

Adaletin bile kapıdaki metal eşya dedektöründen geçtiği tek mekan. Bu mekanda zaman işlemez! Sözler tesir etmez, sanıklar tükenmez, hüzün ve çaresizlik suratlardan okunduğu gibi hissettirmez. Maktuller neden öldüğünü hiç bilmez.

Adil ile katil olanı içerideki makam belirler. Bu esnada adalet, kapı eşiğinde sessiz sedasız bekler. Mübaşirin ses tonu değişmez, adaleti hep aynı sesle kapıda uyarır. Bu salon hastaneyi andırır ihtiyar! Herkes ya kitaptan ya erbabtan medet umar.  Salondaki herkes ya ölmüştür veya öldürmüş. Cellat, maktulün karşısına dikilir. Maktul, sorulan her soruda celladın göz kırpmasıyla irkilir. Anlatır ölüme nasıl yaklaştığını bir bir. Sonra salondan bir ses yükselir:

– Adaleti çağırın beklemesin dışarıda.

Adalet soluk bir ses tonuyla:

“Kimi ölmüş kimi öldürmüş,

Haksızın gözü dönmüş,

Maktüldeki kanlar tarihe gömülmüş,

Bulunduğum yer zaten çökmüş,

Daha ne söyleyeyim Hakim Bey.”

Hakim, vicdanı ve kitabı arasında kaldığını belli etmeyecek ses tonuyla:

– Yaz kızım!

——-

Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.

Emir Ermiş

Eğitimci, Okur, Seyyah, Youtuber

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu