Şiir

Sabır

Sabret ey fakir, “Bu da geçer.” demiş yahu,
Hayat bir dumandır; dağılınca kalır hu.
Görülmüş mü ki tek bir dertsiz, tasasız hayat?
Ne kimseler geçmedi bu cendereden, heyhat!

Bazen bir nehir gibi akar Kevser’e doğru,
Gizler kendini içimde solmayan bir koru.
Yorgun düşse ne yazar ki bu serâzat vücut,
Dağ gibi yük vursan da bazen katlanır umut.

Göz görse, sabırla gelir onca mükâfat;
Âlem-i hayal olur, unutur o an hayat.
İllet, kıllet ve zillet değil midir imtihan?
Ulaşınca fenâya, tatlı şerbettir cihan.

Hastasın yatağında, güneş senden bihaber;
Yelkovan mı durmuştu, sanki gün geri gider?
Yoksa güneş mi küstü, nazlanır, etmez haber?
Oda zindan gibi olur siyahtan da beter.

Mübarek Ebu’l-Hasen etti ehline sabır;
Dost oldu ona aslan, odunu nasıl taşır!
Bu öyle ihsandır ki Yaradan’dan o kula,
İlim, amel ve ihlas ulaştırır fenaya.

İlmin başı sabırdır, çek tesbihi her seher;
İhlas ile son buldur, kazan kutlu bir zafer.
Hazır mısın bu mertebe? Kolay değil, aman!
Vur kemendi nefsine, var fenâya, ol sultan.

——

Yazarımızın bir başka şiiri:

Bahar

——

Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.

4 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu