
Bugüne kadar İran’a müteaddit defalar seyahatler yaptım. Bütün önemli ÅŸehirlerini gördüm. EdindiÄŸim izlenimleri detaylarıyla kaleme almak bir kitaba konu olur. Ama tespitlerimi umumi çerçevesiyle şöyle özetleyebilirim:
İran diÄŸer Müslüman ülkelerden farklı ve nev’i ÅŸahsına münhasır bir devlettir. Tarih, edebiyat, mimari ve diÄŸer cihetleriyle, İslam dünyasından ayrılmaktadır.Â
Yemeklerinden giyimine, ezanından ibadetine, lisanından örf ve adetlerine kadar, her yönüyle farklı bir ülke İran. BambaÅŸka bir dünya.Â
İslami İnkılâp bu “farklılığını” perçinlemiÅŸtir. İslam Devrimi’nin ciddi neticeleri olmuÅŸ. Devrimle benimsenen “düzen içinde ilerleme” ilkesiyle, ÅŸahsi, ticari, sanatsal, siyasi, ilmi… ve her cihetten ülkenin farklı telakkisini saÄŸlamlaÅŸtıracak adımlar atılmıştır. Ayrıca, “medeniyet kuran inkılap” (ekılâb-e madaniyetsaz) hedefiyle çevre ülkelere de kendi telakkisini yayma hedefinde olmuÅŸtur.
Mollaların denetimindeki rejim, muhalefete karşı sert tedbirlere başvurmakta. Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, siyasi serbestlik gibi kavramlardan bahsetmek çok zor.
Türkler ve İranlılar millet olarak bir birinden tamamen farklı toplumlardır. Türkiye’nin en büyük rakibi İran’dır. İran, bölgede yayılmacı ve son derece aktif siyaset takip etmekte. Tarihte İran bizi arkadan vurmasaydı, Avusturyalılar Kuran-ı Kerim okuyor olacaktı.
İranlılar (Acem), Osmanlı devleti ile defalarca savaşmışlardır. Ne zaman Osmanlılar Avrupa’ya doğru sefere çıksa, İran’ın arkadan vurmasıyla ilerleme sekteye uğramıştır. Denebilir ki, bütün Osmanlı dönemi boyunca, Türklerin Avrupa’daki ilerleyişi önündeki en büyük set İran’dır.
İslam dünyasında, belirleyici, sürükleyici lider olabilecek en baÅŸtaki ülke Türkiye’dir. Humeyni Devrimi’ne kadar, Türkiye’den sonra Suudi Arabistan veya Mısır deÄŸil, İran gelirdi. Şimdi durumun böyle olduÄŸu şüphelidir.
Batı’yı atom bombası yapmakla tehdit etmesine bakmayın. Halk periÅŸan vaziyettedir.
İran’daki yeni nesiller molla rejiminin dünyanın hakikatlerine kulaklarını tıkayarak ülkeyi dünyanın geriye kalan kısmından kopardığını, İran’ın izole devlet hâline getirildiÄŸini, ülke kaynaklarının hortumlandığını, fertlerin hiçbir hürriyete sahip olmadıklarını, hayatın son derece pahalı olduÄŸunu… düşünmektedir. Gençler arasında deizm ve ateizme yayılmakta.  Â
İran’da ve dünyanın baÅŸka ülkelerinde konuÅŸtuÄŸum bütün İranlılar, “Molla rejimi muhakkak devrilecek! Bunun ne zaman gerçekleÅŸeceÄŸini söylemek zor. MeÅŸaleyi tutuÅŸturacak saÄŸlam bir kıvılcım kâfidir!” mealinde görüş beyan etmekedirler.Â
Dünyanın en müreffeh ÅŸehirlerinden hiç hafife alınmayacak kadar İranlı diyaspora yaÅŸamaktadır. İran’daki hoÅŸnutsuzluk ateÅŸine benzin taşınmasında Batılı medya diÄŸer kuruluÅŸlara destek olmaktadırlar.Â
Günü bilinmez ancak, İran’daki köklü deÄŸiÅŸim “ansızın” gelecektir. Türkiye’nin buna hazır olması gerekir. İran’daki nüfusun yarıdan fazlası Türk kökenlidir. Üstelik ekseriyet rejimin ideolojisine sıkı sıkıya baÄŸlı deÄŸildir. Meydana gelecek bir deÄŸiÅŸim, muazzam fırsatlar getirecektir.
Diğer muhtevâ:
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve ÅŸiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve ÅŸairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.