
Yazar: Lev Tolstoy
Tür: Hikâye / Kısa Roman
Tema: İnsan yaşamının anlamı, hakiki vicdan, sevgi.
Tolstoy’un İnsan Ne İle Yaşar adlı eseri, insanın varoluşsal sancılarına, hakiki vicdan ve sevgiye dair derin mesajlar taşır. Hikâyede yoksul bir ayakkabıcı olan Simon’un, soğuk bir kış günü üstü başı perişan halde bulduğu Michael adlı adama yardım etmesiyle başlayan olay örgüsü, insanın vicdanı ve merhameti üzerinden ilerler.
Simon’un karşısına çıkan kişi aslında bir melektir: Michael. Bir gün, eşi vefat eden ve yeni doğum yapmış ikizleri olan bir kadının ruhunu almak için gönderilen Michael, kadına acır ve onun canını almaktan vazgeçer. Bu itaatsizlik üzerine cezalandırılır ve dünyaya gönderilerek üç hakikati öğrenmesi istenir:
1) İnsan içinde ne barındırır?
2) İnsana verilmeyen nedir?
3) Ve insan ne ile yaşar?
Michael dünyada geçirdiği zaman içinde, insanlarla kurduğu ilişkiler aracılığıyla bu soruların cevabını yavaş yavaş öğrenir:
- İlk sorunun cevabını, Simon’un eşi Matryona’nın kendisine gülümseyerek yemek vermesiyle alır: “İnsanın içinde sevgi barındırdığını öğrendim.”
- İkinci sorunun cevabını, bir yıl boyunca dayanıklı çizme siparişi veren ama aynı akşam ölen adamın cenazesine terlik gerektiğini öğrendiğinde bulur: “İnsana kendi ihtiyaçlarının bilgisi verilmediğini öğrendim.”
- Son sorunun cevabını ise canını aldığı annenin ikiz çocuklarını gördüğünde anlar: “İnsanın kendi çabasıyla değil, sevgiyle yaşadığını öğrendim.”
Bu noktada Tolstoy’un ulaştığı hakikatler, dikkat çekici bir biçimde İslamiyetle de örtüşmektedir:
- “Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki Allah da size merhamet etsin.” (Hadis-i Şerif)
- “Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır… O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez.” (En’âm Suresi, 57. Ayeti Kerime)
- “İhtimal ki hoşlanmadığınız şey sizin iyiliğinizedir… Siz bilmezsiniz, Allah bilir.” (Bakara Suresi, 216. Ayeti Kerime)
Simon’un Michael’e yardım edişi, hakiki vicdan kavramını ortaya koyar. Hakiki vicdan sahibi kişi, menfaatini düşünmeden, karşısına çıkan muhtaç kimseye Allah’ın bir imtihanı olarak bakar ve yardım eder. Herkesin kalbinin ekmeğini yediğini bilir. Ancak Tolstoy bununla yetinmez; aynı zamanda hakiki iyilik kavramını da sorgulatır. Simon ve Matryona’nın Michael için yaptıkları ya da annesi ve babası olmayan ikizlerin sahiplenilmesi, hakiki iyiliğin ve sevginin örneğidir. Hakiki iyilik sahibi kişi, ihtiyaç anında yardım eden, iyiliği yapar yapmaz çekilen, yaptığı iyiliği kimseye göstermeyen ve karşılığını hesap etmeyendir. Bu anlayış, “İyilik yap denize at, balık bilmezse Halık bilir” sözünü hatırlatır.
Sonuç olarak Tolstoy, bu hikâye aracılığıyla insanın özünün sevgiyle bütünleşmesi gerektiğini ve hayatın iyilikle anlam bulacağını vurgular. İnsan Ne İle Yaşar, yalnızca bir hikâye değil; okuyucuyu vicdanıyla yüzleştiren ve derin sorgulamaya davet eden bir eserdir. Tolstoy, bizi davet ettiği yerde şu soruyla yankılanır:
Eğer cebinizde kalan son paranızı, üzerinizdeki tek ceketinizi ya da ayağınızdaki ayakkabınızı muhtaç birine vermek gerekseydi, siz ne yapardınız?
——-
Serâzât.com’da yayınlanan yazı ve şiirlerin fikrî hakları ilgili yazar ve şairlere aittir. Bütün hakları saklıdır. İzinsiz kopyalanamaz.